Dönemin Toplumsal Hayatını Yansıtan, Birçok Karakterin Yer Aldığı Türk Edebiyatının Önemli Romanlarındandır.
Sahnenin Dışındakiler romanı birçok hayat hikayesini barındıran hayatların hikayesidir.
Sahnenin Dışındakiler Romanının Yazarı Kimdir?
Sahnenin Dışındakiler kitabının yazarı edebiyatımızın güçlü kalemlerinden Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eseridir. Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılan Sahnenin Dışındakiler eseri ilk kez 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilmiş olup kitap olarak da ilk kez 1973 yılında yayımlanmıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Sahnenin Dışındakiler romanı konusunda, Kurtuluş Savaşı dönemini toplumsal durumlar ve İstanbul’daki aydınlarla halkın birçok kesiminden karakterler yer almaktadır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Sahnenin Dışındakiler kitabını okurken dili biraz ağır gelebilir fakat dönemin toplumsal, siyasi durumunu anlamak için okunması gereken kitaplardandır.
Sahnenin Dışındakiler eseri Milli Mücadele yıllarını anlatan Kurtuluş Savaşı romanlarındandır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Sahnenin Dışındakiler eseri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen ve Ortaöğretim Okullarında Okutulacak 100 Temel Eser Listesi olarak hazırlanan liste de yer alan romanlardandır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’nın Sahnenin Dışındakiler Kitabının Özeti
Cemal, İstanbul’a üniversite eğitimi için gelmiştir. Akrabası olan Behçet Bey’in evine gidecektir. Çocukluğunu yaşadığı bu şehrin çok değiştiğini fark eder. Tarihi birçok yapı yıkılmıştır, her yerde yabancı askerler dolaşmaktadır. Mahallesi olan Elagöz Mehmet Efendi Mahallesi’ne geldiğinde ise eski günlerini hatırlar. Altı yıl öncesini düşünür. O zamanlar lise okumaktadır. Komşularının kızı olan Sabiha’yı sevmektedir. Sabiha, hassas bir kızdır. Babasının sorumsuz davranışları annesinin ve aile ortamının huzurunu kaçırmıştır.
O günlerde Cemal, İhsan ile tanışır. İhsan, lisede onların derslerine giren kültürlü biridir. İhsan, Türkçülük akımından etkilenmiş biridir. İhsan hocasının fikirlerinden etkilenmektedir. Bu arada Sabiha’da İhsan’dan etkilenmektedir. Cemal, İhsan’la Sabiha arasında olan bu yakınlıktan rahatsız olmaktadır. Sabiha’yı kıskanmaktadır.
Cemal, eski günleri hatırladıktan sonra Sabiha’yı bulmak ister. İhsan’ın evine gider. Öğrendiğine göre Sabiha, Muhtar adında bir adamla evlenmiştir. Kirli işlerle uğraşan, dengesiz ve ahlaksız bir insan olan Muhtar, Sabiha’nın kocası olmuştur. Bir gün Cemal, Sami Bey’in evine gider. Milli mücadelede etkin rol alan önemli kişilerden biri olan Sami Bey’e İhsan’ın notunu iletir. Cemal bu süreçte İstanbul’un ne kadar değiştiğini görür. İhsan, ona yeni bir görev verir. Buna göre Nasır Paşa ile görüşecek ve onun hatıralarını yazacaktır. Böylece devleti sömürenler büyük bir darbe alacaktır. Kibar bir adam Nasır Paşa, Cemal’e güvenir ve katipliğini yapmasını kabul eder.
Bir akşam Cemal pansiyonda iken Sabiha yanına gelir. Kocasının peşinde olduğunu söyler. Çok yıpranmış durumdadır. Sabah uyandığında Sabiha çoktan gitmiştir. Kapısında bir zarf bulur. Zarfta Sabiha’nın bıraktığı not yazmaktadır: “Sahneye çıkacak ilk Türk kadını”. Bu arada Nasır Paşa öldürülmüş ve İhsan tutuklanmıştır. İstanbul’un işgali hikayenin her karakterini etkilemiştir.
Bir cevap yazın