Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kurucusu Alparslan Türkeş’in Özlü Sözleri, Alparslan Türkeş’in Alparslan Türkeş’in Beceriksizlikle İlgili Sözleri, Alparslan Türkeş’in En Güzel Resimli Sözleri, Alparslan Türkeş’in Ülkücü Sözleri, Alparslan Türkeş’in Milliyetçilik Sözleri, Alparslan Türkeş’in Siyasi Sözleri, Alparslan Türkeş’in MHP Sözleri, Alparslan Türkeş’in Milliyetçi Hareket İle İlgili Sözleri, Alparslan Türkeş’in Söylediği Sözler.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu ve ilk genel başkanı olan ülkücülerin Başbuğ’u, asker, devlet ve siyaset adamı Alparslan Türkeş’in sözleri:
Zafer, asla mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz.
Türk aydınları için Batı’nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez.
Çoğu zaman rüyama girerler. Sanki geçit resmi yapar gibi gözlerimin önünden geçerler. Oruç Reis ile kolkola yürür Yusuf İmamoğlu, Dursun Önkuzu, Süleyman Özmen, Erdem Arabacı, Ercüment Yahnici ve Gün Sazak gibi Şehitler… Uykularım kaçar, kalkar Cenab-ı Hakk’a sığınır, ruhları için dualar okurum… Ercüment’im gelir aklıma mezar bile dar gelmişti yavruma mezara sığmamıştı onların ruhları bizim varlığımızın teminatıdır. Allah (c.c) hepsinden razı olsun, mekânları Cennet Olsun.
Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.
Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.
Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dava başarıya ulaşamaz.
Ahlakçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.
Biz Faşist, Nazist değiliz. Bu ithamları şerefsizlik sayarız. Kendi tarihimizden örnek alacağımız Meteler, Yavuzlar, Kanuniler var. Başkası bize gerekmez.
Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.
Hepiniz birer Türk Bayrağısınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin
Alınan görevleri yapmak ve yapıldığını takip etmek lazımdır. Millet hayatında başarı devamlılığa bağlıdır.
İnsanlar; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya asla müsaade, müsamaha etmezler.
Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş.
Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.
Başarı için muntazam planlı çalışma yapmak lazımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.
Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez.
Fikir, iman, ülkü aşkı. İnsanları güçlü yapan bunlardır.
Biz ne kadar Türk’sek onlar da o kadar Türk’tür, onlar ne kadar Kürt’se biz de o kadar Kürdüz.
Bizim savunduğumuz Dokuz Işık’çı sistemin hedefi Türk milletinin her ferdini mülk sahibi yapmaktır.
İdealler yıldızlar gibidir. Onlara belki ulaşamazsınız ama bakarak yönünüzü tayin edebilirsiniz.
Dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgâr tayin eder.
İnsanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir.
Ne mozaiği ulan! Mermer, mermer!
Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır.
Kürtler bizim öz kardeşlerimizdir. Biz onları herkesten fazla sever, düşünürüz. Onlar da elhamdülillah Müslüman’dırlar, hepimiz aynı kıbleye secde ediyoruz, hepimiz aynı peygamberin ümmetiyiz, aynı kutsal kitaba bağlıyız.
Türlük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.
İslamiyet’i ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.
Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Davamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır. 27 Mayıs bildirisini radyoda okur iken ilk cümlesi.
Mücadeleniz zaferle sonuçlandı, gazânız mübarek olsun.
Sevgili vatandaşlar. Dün gece yarısından itibaren, bütün Türkiye’de, Deniz-Kara-Hava, Türk Silahlı Kuvvetleri, el ele vererek, memleketin idaresini ele almıştır.
Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman’ız.
Türk aydınları için Batı’nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez.
Türkçü müsünüz İslamcı mısınız soruları ile ülkücüler parçalanmaya çalışılırken söylemiştir.
Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. İç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür.
Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.
Türkün en önemli vasfı teşkilatçılığıdır.
Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.
Türk Devleti’nin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir.
Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.
Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek. Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz. Herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız.
Beceriksizlikle ihanet arasında kıldan ince bir çizgi vardır. Beceremediği halde makam mevki işgal etmek en büyük ihanettir.
Türk töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti’nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz. Türk töresinin en önemli bir gereği de sır saklamaktır. Sır saklamak.
Bir cevap yazın