Paulo Coelho’nun Çok Okunan Romanlarından; Portobello Cadısı
Paulo Coelho’nun özgün adı A Bruxa de Portobello olan Portobello Cadısı romanı 2006 yılında yayımlanmıştır.
Ülkemizde Can Yayınları etiketi ile yayımlanan Paulo Coelho’nun Portobello Cadısı romanının Türkçe çevirisini Celal Üster yapmıştır.
Celal Üster tarafından Türkçe çevirisi yapılan Paulo Coelho’nun Portobello Cadısı kitabın sayfa sayısı 272 sayfadır.
Portobello Cadısı adlı eser Brezilyalı Yazar Paulo Coelho’nun ünlü romanlarındandır biridir.

Paulo Coelho’nun Portobello Cadısı Kitabından Alıntılar
En kusursuz cinayet budur; yaşama sevincimizi kimlerin öldürdüğünü, bunu hangi güdüyle yaptıklarını, suçluların nerede bulunacağını bilemeyiz.
Kimse kimseyi yönlendiremez. Bütün ilişkilerde iki taraf da ne yaptığını bilir, sonradan taraflardan biri kullanıldığından yakınsa bile.
Özgürlüğün özlemini çekecekleri yerde, kendilerine bir çoban arayanlara acımak gerekir.
Öğrenmek bir yığın kitabı raflara dizmek midir, yoksa artık işe yaramayan ne varsa hepsini bir yana bırakıp hafifleyerek yoluna devam etmek mi?
Ölçülü yiyin ama yediğiniz yemeğin keyfini çıkarın. Kötü olan, insanın ağzına giren değil, ağzından çıkandır.
Öldüğüm zaman beni ayakta gömün, çünkü bütün ömrüm dizlerimin üstünde geçti.
Yazmak, yalnızca bir düşüncenin ifadesi değil, aynı zamanda her kelimenin anlamı üstüne düşünmenin bir yoluydu.
Öğretmen nedir? Söyleyeyim sana: Öğretmen bir şeyler öğreten değil, öğrencinin zaten bildiği şeyi keşfedebilmesi için ona esin veren kişidir.
Benim tapınağım bu park, gökyüzü, göldeki su, onu besleyen ırmak. Benim halkım kan bağıyla bağlı olduğum insanlar değil, düşüncelerimi paylaşan insanlar. Benim ayinim o insanlarla birlikte olmak ve çevremdeki her şeyi yüceltmek.
Sandığından daha iyi olduğunu kanıtlamaya çalışmak yerine, sadece gül. Kaygılarına ve güvensizliklerine gül. Endişelerine alaycı bir gözle bak.
Kim, lambayı yaktıktan sonra onu kapının ardına gizler ki? Işığın amacı daha çok ışık yaratmak, insanların gözlerini açmak, çevremizdeki mucizeleri aydınlığa çıkarmaktır.
Sen ne olduğuna inanıyorsan osundur.
Kim olduğumuzu anlamanın en iyi yolu, çoğu zaman başkalarının bizi nasıl gördüğünü öğrenmektir.
Müzik yalnızca bizi rahatlatan ya da alıp götüren bir şey değil, bundan öte bir şey, bir ideoloji. Bir insanın ne tür müzik dinlediğine bak, nasıl biri olduğunu anlarsın.
Ağızlar açılmıyorsa, söylenecek önemli bir şey var demektir.
Bir cevap yazın